top of page
Talip Koç
talip koç
sahneden perdeye
  • Facebook
  • Twitter
  • YouTube
  • Pinterest
  • Instagram
Talip Koç 
                Diğer Yazıları
Nobel ve Pulitzer Ödülü sahibi, 
Çanlar Kimin İçin Çalıyor, Kilimanjaro'nun Karları, Silahlara Veda'nın
Ernest Hemingway
Yazarı
Bursa Günleri
1922
Ernest Hemingway

“…Mudanya, Marmara kıyısında sıcak, toz toprak içinde, eciş bücüş yollarıyla, evleri ahşap, sivrisinek yuvası ikinci sınıf bir kıyı kasabası. İsmet Paşa’yla görüşecek müttefik generallerini taşıyan İngiliz sancak gemisi Iron Duke’ın külrengi, öldürücü kulelerine karşın, Batılılar buraya barış dilenmeye geliyorlardı; yoksa barış istemeye ya da barış koşullarını dikte ettirmeye değil!...”

               ERNEST  

        HEMİNGWAY

ERNEST HEMİNGWAY

PASAPORT

1923

Ernest Hemingway

“…Mudanya, Marmara kıyısında sıcak, toz toprak içinde, eciş bücüş yollarıyla, evleri ahşap, sivrisinek yuvası ikinci sınıf bir kıyı kasabası. İsmet Paşa’yla görüşecek müttefik generallerini taşıyan İngiliz sancak gemisi Iron Duke’ın külrengi, öldürücü kulelerine karşın, Batılılar buraya barış dilenmeye geliyorlardı; yoksa barış istemeye ya da barış koşullarını dikte ettirmeye değil!...”

 

ERNEST HEMİNGWAY

1923

FOTO:

MAN RAY

Ernest Hemingway,1922,Bursa,Mudanya
                Diğer Yazıları
Talip Koç 

 

   Bu sözlerin sahibi 1954 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi

ve yazdığı İhtiyar Adam ve Deniz, Çanlar Kimin İçin Çalıyor, Silahlara Veda ve Klimanjaro’ nun Karları ile sadece

Amerika değil, Dünya edebiyatını etkilemiş

Ernest Hemingway’ dir.

 

   Ünlü yazar, 1922 yılında The Toronto Daily Star adlı bir Kanada gazetesi adına savaş muhabiri olarak geldiği

Türkiye’ de bir ay kaldı. Bu süre içerisinde Mudanya Müterakesi ni yerinde takip edebilmek amacıyla Mudanya’ ya da gelmişti. Gözlemlerini yazdığı, yazımızın başındaki sözleri 23 Ekim 1922 yılında gazetesinde yayınlamıştı.  

 

   Mudanya’ nın haricinde İstanbul ve Edirne’ ye de giden Hemingway Türkiye’ de Cumhuriyet in ilan edilmesine 6 ay kala ülkemizin içinde bulunduğu sıkıntılı günlerini belki de kaba bir dille aktarmasına rağmen o günlerden bugüne gelinilen noktayı kıyaslanması açısından ilginçtir:

"…İstanbul'da hala 168 resmi izin günü var. Cumaları Müslümanların, Cumartesileri Yahudilerin, Pazarları da Hıristiyanların tatil günü. Ayrıca Katoliklerin, Müslü­manların ve Rumların hafta içlerinde di­ni bayramları var. Yahudilerin dini bayramları da cabası. Bu yüzden İstanbul'da her delikanlının emeli bir punduna geti­rip banka memuru olmak.

 

   Geleneklere uymakta, ayak uydur­makta direnmeyen kişi, İstanbul' da gece saat dokuz oldu mu, yemeğini yiyor.

Ti­yatrolar saat onda açılıyor. Gece kulüple­ri ikide; tabii gözde olan kulüpler. Adı kö­tüye çıkmış gece kulüpleri ise ancak sa­baha karşı dörtte kapılarını açıyorlar.

 

   Bütün gece boyunca köftecilerle haş­lama patates satanlar kaldırımları kaplı­yor, kömür yıktıkları ocaklarında, sabaha kadar müşteri bekleyen faytonculara yi­yecek hazırlıyorlar. Her türlü çılgınlığa, kumara, dansa, gece kulüplerine paydos demek için kararlı Mustafa Kemal, şehre girinceye kadar, İstanbul bir çeşit ölüm dansına dalmış.

Bursa'da İlk Film Gösterisi 1909

   Limandan yukarı çıkan yokuşun orta yerindeki Galata semti, Barbary Coast'un en dehşetli eski günlerine taş çıkartacak kadar küçük bir yer. Her milletin ve bü­tün müttefiklerin askerleri burada kuru­lu tuzağa düşürülüyor.

 

   Türkler günün her saatinde dar yolla­rın kenarlarındaki kahvelerde oturup nargilelerini fokurdatıyor, bir yandan da insanın midesini yakıp kavuran rakılarını yudum yudum demleniyorlar. Bu içki o kadar sert ki, yanında meze olmadan iç­mek imkânsız gibi bir şey.

 

   Güneş doğmadan kara ve yumuşak topraklı İstanbul sokaklarında yürüyecek olursanız, fareler önünüzden kaçışır; sıs­ka sokak köpekleri çöp tenekelerini karış­tırır. Bir barın kapısından sızan ışık soka­ğa düşerken, içerden patlayan sarhoş kahkahaları duyarsınız. Sarhoşun kahka­hası, müezzinin güzel, dokunaklı, içli çağrısına tam bir çelişkidir..."

 

   Hemingway’ i bir yıl sonraki Lozan Antlaşması’ n da da görürüz. Yazar, İsmet İnönü ile de bir görüşme yapmıştır.

 

   Sonraki yıllarda Hemingway, 1954 Nobel Edebiyat Ödülü ne

kadar İhtiyar Adam ve Deniz, Çanlar Kimin İçin Çalıyor, Silahlara Veda ve Klimanjaro’ nun Karları eserleriyle ortalama edebiyat kültürü olan herkesin tanıdığı, bestseller kitapların yazarı olarak hafızalara kazınmıştı…

ERNEST HEMİNGWAY

Bursa Millet Tiyatrosu 1913
bottom of page